Eşitlik evde başlar

Eşitlik evde başlar
Üstün Dökmen kadın ile erkek arasında tam eşitlik olabilir mi? sorusuna açıklık getiriyor.Abone ol

Yazar, psikolog Üstün Dökmen, tüm yapıtlarında insanoğlunun çağlar boyunca, insanlık adına ulaştığı yeri gösteriyor. Onun yapıtları, insanlık savaşımının göstergesi bir bakıma. de bu yüzden önemli. Yapıtta, ailede, işyerinde baskıcı tavırlar açıklanırken, eşitler evinin oluşturulması için bireylere düşen sorumluluklar da anımsatılıyor.

Evimizde, alaska seo ‘insan’ temel ölçüt olarak alınıyorsa, herkes birbirine eşitse, evimiz eşitler evi oluyor. Evin beyi, kendini reis olarak görüyorsa esirler evindesiniz demektir. Tüm sorun, esirler evini, eşitler evine çevirmek. Yazar, bize örneklerle, güncel olaylarla, eşitler evini kurmayı öğretiyor. Sözgelimi; Tuzla Tersanesinde, deneme sırasında kurtarma botuna ağır çuval yerine insan konulursa ve insanlar boğularak ölürse, bu işyeri esirler evidir. İnsanın deneme aracı olarak kullanılması etik dışıdır.

Tam eşitlik olabilir mi?
Yazar, aile içindeki tutsaklığa örnekler veriyor. Sözgelimi; kadın eşine: ”Bana bir gün göstermedin” diyorsa, burada, eşitsiz karı-koca ilişkisi vardır. Günümüzde, iş için, ekmek için teknelerle bir yerden başka bir yere göç ederken boğulanlar, köle ticaretinin sürdüğünün kanıtı. Beyaz kadın ticareti de öyle. Çocuk işçilerin çalıştırılmaları da. Esirler evindeki geçerli sözler kendimizi sınamak için önemli ölçüt oluşturuyor: “Canım koca değil mi, sever de döver de!”, “Kadın erkeğin elinin kiridir!”, “Kızını dövmeyen dizini döver!” (s. 32). Eşitler evinde, insanın temel gereksinimleri karşılanıyor. Kişi, ekonomik yönden bağımlı değil. Onur eşitliği bulunuyor, cinsiyet ayrımı yapılmıyor, uzlaşma becerileri gelişiyor vb. Öfke, eşitler evini olumsuz etkiliyor. Yazar, ‘Tam eşitlik olabilir mi?’ sorusuna açıklık getiriyor.



Kategori : MAGAZİN